fitre
Dini Bilgiler

Fitre Nedir, Kimlere ve Ne Zaman Verilir?

Fitre ifadesinin sözlük anlamı

Fitre yani fıtır kelimesi “fıtr” sözcüğünden gelir.  Fıtr, sözlükte “orucu açmak”, fitre de “yaratılış” anlamına gelir. Günlük yaşamda kişilik anlamında kullandığımız “fıtrat” sözcüğü de buradan gelmektedir.

Fitre, kişinin yaratılışı gereği vermek zorunda olduğu sadakaya verilen isimdir. Yani bu ibadet “insanın yaratılışına uygun ibadet” anlamına gelmektedir. Zaten mümin kardeşlerine yardım etmek kadar ruhu olgunlaştıran çok az icraat olduğu da bir gerçektir.

Dini bir kavram olarak fitre

Dini kaynaklarda fitre için “Fıtır sadakası” tabiri kullanılır. Bu ifade Ramazan Bayramı’na yetişen her fert için verilen sadakanın karşılığıdır.

Fitre hem ailedeki yaşı reşit bireyler için hem de çocuklar için verilir.

Fitre, İslam’ın beş temel ibadetinden biri olan zekâtın bir türüdür. Ramazan ayının sonunda oruç tutan Müslümanlar için bir zorunluluktur. Fitre, kişinin kendisi, ailesi ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için belirli bir miktar paranın fakirlere veya ihtiyaç sahiplerine verilmesini ifade eder. Bu, Ramazan ayında tutulan oruçların bir türü olarak kabul edilir ve Müslümanlar için önemlidir.

Fitre, zengin Müslümanlar için bir sadaka türüdür ve genellikle yoksullara yardım etmek amacıyla kullanılır. Bu, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma açısından önemli bir rol oynar ve Müslümanlar için bir ibadet olarak kabul edilir. Fitre miktarı, bölgeye ve kişinin finansal durumuna bağlı olarak değişebilir, ancak genellikle yerel olarak belirlenen asgari bir miktarı ödemenin gerekli olduğuna inanılır.

İslam’a göre kimler fitre vermelidir?

İslami anlayışa göre bir insanın fitre vermesi için şu özelliklere sahip olmaları gerekmektedir:

Müslüman olmak

Fitre verecek kişi Müslüman olmalıdır. Fitre vermek bir ibadet tarzıdır. Gayrimüslimler ve diğer inanç mensupları fitre vermekle yükümlü değildir.

Muhtaç olmamak, çoluk çocuğunu geçindirebilecek bir gelire sahip olmak

Kişi fitre vermek için belli bir mala sahip olmalıdır. İslam alimleri bu mal miktarının ailevi masraflar çıktıktan sonra elde bir miktar paranın kalması şeklinde tarif etmişlerdir. Bu noktada zekattan farklı bir ibadet tarzıdır.

Zira zekat için mal hesaplamasının üzerinden bir yıl geçmesi gerekirken fitrede böyle bir uygulama yoktur. Ayrıca fitre vermek için zekatta olduğu gibi zengin olmaya gerek yoktur. Eğer aile Ramazan masrafını ve Bayram giderlerini karşılayabiliyor ise fitre vermekle yükümlüdür.

Ehliyet sahibi olmak (Yaptığı şeylerin farkında olabilecek zekaya sahip olmak)

Fitre verecek mümin belli bir yaşa gelmiş olmalı ve aklî melekeleri yerinde bulunmalıdır.

Velayet sahibi olmak

Bir kişi velayeti altında olan kişiler için fitre vermek zorundadır. Eğer kişi aile reisi değilse ve ailenin parasal işleri kendisinden sorumlu değilse fitre verme sorumluluğu kendisinde değil aile reisindedir.

Fitre ne zaman verilir?

Fitre, Ramazan ayının sona erdiği, yani Ramazan Bayramı’nın başladığı güne kadar verilmesi gereken bir zekât türüdür. Ramazan Bayramı, İslam takvimine göre ayın görünen hilalinin gözlemlenmesiyle belirlenen bir bayramdır ve Ramazan ayının son gününün akabinde gelir. Bu nedenle fitre, Ramazan Bayramı’nın öncesinde verilmelidir.

İslam’da fitre verme zamanı, Ramazan ayının son günü olan Ramazan Bayramı’nın ilk gününden önceki günlerde veya o günün sabahı verilebilir. Ramazan Bayramı’nın birinci günü, Ramazan ayının bitişini ve oruç tutma sürecinin sona erdiğini işaret eder. Bu nedenle fitre, bu önemli İslam bayramının bir parçası olarak, yardıma muhtaç olanlara dağıtılmalıdır.

Fitre miktarı, kişinin mali durumuna ve ailesinin ihtiyaçlarına bağlı olarak değişebilir, ancak genellikle yerel olarak belirlenen asgari bir miktarı ödemenin gerekli olduğuna inanılır. İslam toplumlarında bu miktar, yerel dinî otoriteler veya cemaatler tarafından belirlenir ve yaygın olarak duyurulur. Bu miktarı belirlemek ve fitreyi zamanında vermek, Müslümanlar için önemli bir ibadet ve toplumsal sorumluluktur.

Kimlere fitre verilebilir?

Fitre de tıpkı zekat gibidir. Bu manada öncelikli olarak ihtiyaç sahiplerine verilmesi gerektiği bilinmelidir. Her şeyden önce yaşanılan yerdeki yoksullar ve ihtiyaç sahipleri gözetilir.

Eğer kişi yakınında bulunan muhtaçları görmezden gelir ve uzak yerlerdeki insanlara fitre gönderirse bu durum mekruh sayılır.

Bir kimse fitresini bir veya birkaç yoksula dağıtabilir. Aynı yoksula da birden çok mümin fitresini verebilir.

Kuran’da zekat ve fitre verilecek kişiler şu ayeti kerimede detaylı biçimde izah edilmiştir:

“Sadakalar (zekatlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe- 60)

Burada sıralanan insanlar dışında başka birilerine sadaka vermek doğru değildir.

Kimlere fitre verilemez?

Yukarıdaki ayeti kerimede sıralanan şahıslar dışında başka kimselere fitre verilemez.

Ayrıca ihtiyaç sahibi olsalar dahi anne, baba, büyük anne ve büyük baba, oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara fitre verilmez.

Hangi akrabalara verilebilir?

İhtiyaç sahibi olmaları durumunda şu akrabalara fitre verilebilir:

Eğer ihtiyaç sahibi iseler kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa, üvey babaya-anneye, kardeşe, geline, damada, fitre verilebilmektedir.

Ne kadar fitre verileceğine nasıl karar verilir?

Önceki çağlarda ne kadar fitre verileceğine şu malzemelerin belli bir miktarının değerine göre karar verilirdi:

  • Buğday veya buğday unu
  • Arpa veya arpa unu
  • Kuru üzüm
  • Kuru hurma

Ancak günümüzde fitre verilirken müminler bu ürünlerin maddi değerlerini tek tek hesaplayarak bir sonuca ulaşmazlar.

Bu işi Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı uzmanlar yürütür. Her sene Diyanet İşleri Başkanlığı o sene verilecek fitre miktarını belirler ve basın yayın kuruluşları aracılığıyla halka duyurur.

Fitre hem manevi hem de toplumsal bir ibadettir

Sadaka hükmünde de geçen fitre hem yoksulların sevilmesini sağlayarak toplumsal dayanışmayı sağlar hem de kişilerin gönlünün Allah’ın nuru ile dolmasına vesile olur. Bu manada fitre çok boyutlu bir ibadet olup mutlak surette yerine getirilmesi gereken ilahi bir ödevdir.

Ayrıca bu ilahi ödev zekatta olduğu gibi sadece zenginlerin yükümlü olduğu bir ibadet olmayıp geçinebilen herkesi sorumlu tuttuğu için çok daha geniş kitleleri bir araya getiren ilahi bir nimettir.

Fitre ve zekat ile alakalı ayetler

Bakara Suresi, Ayet 267: “Ey iman edenler! Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle (malınızı) tehlikeye atmayın. (Allah yolunda) kazandığınız (şeylere bakarak) boş yere övünmeyin. Allah katında en hayırlısı, kendi ellerinizle (çalışarak) kazandığınız, sonra da onu verdiğiniz (zekât) olanlardır. Ve işte onlar, yaptıkları işlerden dolayı (Allah katında) yüce makamlarla şereflendirilmişlerdir.”

Maun Suresi, Ayetler 1-7: “Rabbini yalanlayandır o, öksüzü azarlayandır o. Ve yoksulu (zekâtı) beslemeyendir o. Ve namazı gaflete sevketmeyendir o. Onlar (namazı düzensiz kılanlar) yaptıkları işler hakkında gafildirler. İşte o kimseler ki, öne sürdükleri (iman, ibadet ve hayır) işleri boşa gitmiş kimselerdir. İşte onlar, ahirette de azabı tadacak olan kimselerdir.”

Hazreti Muhammed’in konu ile alakalı söylediği bazı hadisler

  • “Kim malında biriken zekâtı ödemezse, malı ahirette yüzünü yakar.” (Ibni Mace, Zekat, 2/1507)
  • “Sadaka (zekât), Allah’ın elinden çıkıp da kulumun eline geçen şeyin en hayırlısıdır.” (Tirmizi, Zekat, 9/651)
  • “Ramazan orucunu tutarken kim ki, geceleyin de fitre verirse, günahları bağışlanır.” (Tirmizi, Savm, 82/682)
  • “Sizden kim bir kişiye bir iyilikte bulunur ve bir ihtiyaç giderirse, Allah da onun bir ihtiyacını giderir ve Kıyamet günü onun işini yolunda sona erdirir.” (Buhari, İman, 38/12)
  • “Cömertlik ve ihsan Allah’ın sana ihsan ettiği şeyi başkalarına dağıtmaktır.” (Buhari, İman, 37/11)

Fitre ve Fidye Arasındaki Fark Nedir?

Bazı müminler ne yazık ki fitre vermek ile fidye vermeyi karıştırmaktadır. Konuya açıklık getirmek üzere fidye hakkında özet bilgiler vermeyi zaruri görüyoruz. İşte İslami anlayışa göre fidye kavramı hakkında temel bilgiler:

İslam literatüründe “fidye vermek” veya “fidye ödemek,” özellikle savaş durumları veya bazı ibadetler sırasında, belirli bir yükümlülüğün yerine getirilmesi veya bir hatanın telafi edilmesi amacıyla belirli bir miktar para veya malın verilmesini ifade eder. İslam’da fidye verme kavramı farklı bağlamlarda kullanılabilir:

  1. Savaş Esirleri İçin Fidye: İslam’da savaş esirleri genellikle fidye karşılığında serbest bırakılabilirler. Bu, savaşın sonunda esir düşen düşman askerlerinin veya sivil halkın aileleri veya toplulukları tarafından fidye toplanarak ödenmesi anlamına gelir. Bu, savaşın sona erdirilmesine ve esirlerin serbest bırakılmasına yardımcı olur.
  2. Oruç Tutamamak İçin Fidye: Ramazan ayı boyunca oruç tutamayacak kadar hasta olan veya hamile ve emziren kadınlar ile yaşlı ve güçsüz kişiler, oruçlarını yerine getiremeyebilirler. Bu durumda, her oruç tutamadıkları gün için bir fidye ödemeleri gerekebilir. Bu fidye, genellikle yoksullara yiyecek veya para olarak verilir.
  3. Kurban Fidyesi (Akit Fidyesi): İslam’da, belirli bir akit veya anlaşmanın yerine getirilmesi veya bozulması durumunda, fidye vermek gerekebilir. Örneğin, bir kişi bir anlaşmayı yerine getiremezse veya bir yeminini bozarsa, bu durumu telafi etmek amacıyla bir fidye ödemesi yapması gerekebilir.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir