borsa helal mi
Dini Bilgiler

Borsa Helal mi? Diyanet Bu Konuda Ne Diyor?

Borsanın son yıllarda önemli bir yatırım aracı haline gelmesi üzerine sıkça “Borsa helal mi, Diyanet bu konuda ne diyor? Borsadaki paraya faiz bulaşır mı?” gibi sorular sorulmaktadır. Biz de bu yazımızda borsanın dini açıdan yorumuna bakacağız ve Diyanet İşleri Yüksek Kurulu’nun fetvasına yer vereceğiz.

Diyanet’e göre “Borsa helal mi?” sorusunun yanıtı

Dr. Fatih Mehmet Aydın, bir izleyicinin sorusu üzerine Diyanet TV’de yayınlanan Diyanet’e Soralım programında şunları ifade etmiştir:

Borsa bir şirketin sermayesine ortak olmaktır. Belli bir hisse oranında ortaklıktır. Dolayısıyla temel mantık olarak borsadan hisse almak veya satmak helaldir. Bu konuda bir sıkıntı yoktur. Ancak borsada işlem yapılan şirketin haram ürün satmaması gerekir. Ayrıca işlem yapılan şirketin faizcilik yapmaması da şarttır. Bu iki hususta icraatlarından emin olunan dürüst şirketlere borsada yatırım yapmak caizdir. Yatırım yapacağınız şirketin hem meşguliyet alanına bakın hem de finansal gelirine bakın. Eğer meşguliyet alanı helal bir sektörse ve finansal geliri faize dayanmıyorsa borsada hisse senedi alınabilir.

Dr. Fatih Mehmet Aydın yayının sonunda ise izleyicileri şöyle uyarmaktadır:

Borsa uzmanlık gerektiren bir alandır. Bu konuda uzman olmayan kardeşlerimizin borsadan uzak durmalarını tavsiye ederiz.

Borsa helal mi sorusu ile alakalı Diyanet İşleri Yüksek Kurulu alimlerine başka bir soru da yöneltilmiştir. Bu soru borsada açığa işlem yapmak ile alakalıdır. Diyanet borsada hisse alım satımına helal derken açığa satış işlemi için haram demiştir. İşte konuyla ilgili soru ve yanıtı:

Borsa’da açığa satış işlemi yapmak caiz midir?

Açığa satış işlemi, sahip olunmayan sermaye piyasası araçlarının (hisse senedi gibi) satılmasını ya da satışına ilişkin emrin verilmesini ifade eder.

Borsada belli hisselerin düşüşe geçeceğine inanan yatırımcıların başvurduğu bu yöntemde, fiyatı yüksek olan hisselerin satılması ve fiyatlar düştüğünde tekrar satın alınarak sahibine iade edilmesi suretiyle aradaki fiyat farkından kazanç elde edilmesi hedeflenir. İşlemin yapıldığı günden takas gününe (T+2) kadar olan süre içerisinde yatırımcının beklentisi (fiyat düşüşü) gerçekleştiği takdirde satılan hisse senetleri piyasadan satın alınarak karşı tarafa teslim edilir ve işlem sonlandırılmış olur. Ancak bu süre zarfında beklenti gerçekleşmediği takdirde, satılan hisse senetlerinin takas günü bir şekilde teslim edilmesi gerektiğinden, bu miktardaki hisse bir başka kaynaktan borç suretiyle temin edilerek işlem kapatılır.

İslam fıkhı açısından açığa satış işlemleri; sahip olunmayan hisselerin satışını konu edinmesi, hisselerin borç işlemlerine konu olabilecek mislî bir mal olmaması veya borç olarak alınan hisseler karşılığında talep edilecek fazlalığın faiz yasağını ihlal etmesi sebebiyle caiz değildir.

Dini açıdan borsa ile alakalı bu bilgileri aktardıktan sonra konuyla ilgili birkaç detayı aktarmakta fayda vardır. İşte borsa ile ilgili merak edilen önemli detaylar:

Borsada işlem yapmak ne demektir?

Borsada işlem yapmak, finansal piyasalarda hisse senetleri, tahviller, emtialar, döviz kurları ve diğer finansal araçlar gibi değerli varlıkların alım-satımını gerçekleştirmek anlamına gelir. Borsa, bu tür varlıkların ticaretinin yapıldığı bir platform veya mekan olarak düşünülebilir. İşlem yapmak, yatırımcıların bu varlıkları alıp satarak kar elde etme veya risk yönetimi amaçlarına hizmet eder.

Borsada işlem yapmak, iki temel şekilde gerçekleşebilir:

  1. Alım-Satım İşlemleri: Yatırımcılar, belirli bir varlığı düşük bir fiyattan alıp, değeri yükseldiğinde daha yüksek bir fiyata satarak kar elde etmeyi amaçlar. Aynı şekilde, bir varlık değer kaybettiğinde ise yatırımcılar zarar edebilirler.
  2. Yatırım İşlemleri: Borsada işlem yapmak sadece kısa vadeli kar amaçlı değil, aynı zamanda uzun vadeli yatırım amaçlarına da hizmet eder. Yatırımcılar, belirli bir varlığı uzun süre tutarak, zaman içinde değer artışıyla kazanç elde etmeyi hedefleyebilirler.

Borsada işlem yaparken, yatırımcılar genellikle piyasa analizleri yaparlar, haberleri takip ederler ve teknik veya temel analiz gibi yöntemleri kullanarak karar verirler. Riskleri ve getirileri dikkatlice değerlendirerek işlem yapmak önemlidir, çünkü borsa yatırımları piyasa oynaklığı nedeniyle riskli olabilir.

Borsada işlem yapmak için yatırımcılar genellikle aracı kurumlar veya çevrimiçi platformlar aracılığıyla hesap açarlar ve bu platformlar üzerinden alım-satım işlemlerini gerçekleştirirler. İşlem yaparken dikkat edilmesi gereken konulardan biri, yatırımcının risk toleransını ve yatırım hedeflerini iyi anlamasıdır.

Borsa ilk defa nerede ortaya çıkmıştır?

Borsanın kökenleri oldukça eskiye dayanmaktadır ve farklı medeniyetlerde farklı zamanlarda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Ancak modern anlamda organize borsaların ilk örnekleri, Ortaçağ Avrupa’sında ve İtalya’da görülmeye başlamıştır.

Antik Dönem: Borsanın temel prensipleri Antik Roma dönemine kadar uzanabilir. Roma İmparatorluğu’nda, ticari malların ve diğer varlıkların alım-satımının yapıldığı pazar mekanizmaları bulunmaktaydı. Bu tür pazar yerleri, günümüz borsalarının öncülerini oluşturabilir.

Ortaçağ ve Rönesans Dönemi: Daha organize bir borsa sistemi ise Ortaçağ döneminde oluşmaya başlamıştır. 13. yüzyılda Fransa’nın Lille kentinde “bourse” adı verilen bir mekan, tüccarların toplanıp ticaret yapmalarını sağlayan bir yer olarak hizmet veriyordu. Aynı dönemde Venedik ve Cenova gibi İtalyan şehirlerinde de benzer ticaret mekanizmaları görülmekteydi.

Amsterdam Borsası: Ancak modern borsaların temelleri, 17. yüzyılda Amsterdam’da atıldı. 1602 yılında Hollanda Doğu Hindistan Şirketi’nin hisselerinin halka arz edilmesi ve bu hisselerin bir merkezde alınıp satılması, ilk kez organize bir borsa işleyişini oluşturdu. Amsterdam Borsası, hisse senetleri ve tahvillerin alınıp satıldığı bir pazar olarak gelişti ve borsa işleyişinin temel kurallarını belirledi.

Bu süreçlerin ardından diğer Avrupa ülkelerinde de benzer borsalar kurulmaya başlandı. Londra Borsası (London Stock Exchange) 1801 yılında kuruldu. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise New York Borsası (New York Stock Exchange) 1792 yılında kuruldu.

Sonuç olarak, modern anlamda organize borsaların temelleri Ortaçağ ve Rönesans dönemine, özellikle Amsterdam’daki borsanın gelişimine dayanmaktadır.

Türkiye’de borsa ilk defa ne zaman kuruldu?

Türkiye’de borsa faaliyetleri ilk olarak Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlamıştır. Ancak modern anlamda organize ve resmi bir borsanın kuruluşu daha sonraki yıllara denk gelmektedir.

Türkiye’deki ilk resmi borsa, 1866 yılında İstanbul’da kuruldu ve “Dersaadet Tahvilat Borsası” adını taşıdı. Bu borsa, özellikle kamu borçlanma araçlarının alınıp satıldığı bir platform olarak hizmet veriyordu.

Daha sonra, 1985 yılında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) kuruldu. İMKB, Türkiye’nin ilk organize ve modern anlamda hisse senedi borsası oldu. 2013 yılında ise İMKB’nin adı Borsa İstanbul olarak değiştirildi ve Türkiye’nin dört farklı borsasının (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, İstanbul Altın Borsası, İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası, İstanbul Emtia Borsası) tek bir çatı altında birleşmesiyle oluşturuldu.

Borsa İstanbul, Türkiye’de hisse senetleri, tahviller, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri, emtia ürünleri gibi çeşitli finansal araçların alınıp satıldığı resmi ve organize bir platformdur.

Borsa işlemlerinde faiz var mı?

Borsa işlemlerinde temel olarak hisse senetleri, tahviller, emtialar, döviz kurları gibi finansal araçlar alınıp satılmaktadır. Bu tür varlıkların alım-satım işlemlerinde doğrudan faiz işlemi bulunmaz. Ancak borsada işlem gören bazı varlık türleri ve işlem tipleriyle ilişkilendirilen bazı faiz veya getiri unsurları bulunabilir:

  1. Tahviller: Tahviller, şirketler veya devletler tarafından çıkarılan borçlanma araçlarıdır. Tahvil sahipleri, tahvili ihraç eden kuruluşun belirli bir dönemde belirli bir faiz oranıyla ödeme yapmasını talep ederler. Bu nedenle tahviller, faiz getirisi sağlayan araçlardır.
  2. Vadeli İşlemler ve Opsiyonlar: Vadeli işlemler ve opsiyonlar, belirli bir varlığın gelecekteki fiyat hareketlerine spekülasyon yapmak veya risk yönetimi sağlamak amacıyla kullanılır. Vadeli işlemlerde teminat gereksinimleri bulunabilir ve bu teminatlar belirli bir faiz oranıyla hesapta tutulabilir.
  3. Gecelik Repo ve Ters Repo İşlemleri: Repo (Repurchase Agreement) işlemleri, kısa vadeli fonlama yöntemlerinden biridir. Bir taraf, belirli bir varlığı (genellikle tahvil gibi) belirli bir fiyatla satarken, anlaşılan gelecekte aynı varlığı geri satın alma taahhüdünde bulunur. Bu işlem türü bazen faiz oranlarını içerebilir.
  4. Hisse Senetleri ve Temettüler: Hisse senetleri, şirketlerin ortaklık paylarını temsil eder. Hisse senedi sahipleri, şirketin kârından pay alabilirler. Bu paylar temettü olarak adlandırılır ve hisse senedi sahiplerine dağıtılır. Ancak temettüler faiz değil, hisse senedi sahiplerine ortaklık geliri olarak verilen paylardır.

Genel olarak, borsada işlem gören varlık türlerine bağlı olarak faiz getirisi veya benzeri getiriler farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Ancak borsa işlemlerinin çoğu faiz üzerine kurulu değildir; çoğunlukla değer artışı, temettüler veya diğer getiri mekanizmaları üzerine odaklanmaktadır. Dolayısıyla yazımızın başında ifade ettiğimiz gibi borsa helal mi sorusuna -içinde faiz olmadığı için- “evet” yanıtını vermek mümkündür.

İslam tarihinde borsa var mı?

Evet, İslam tarihinde ticaret ve ekonomiyle ilgili olarak çeşitli faaliyetler gerçekleştirilmiştir, ancak modern anlamda organize borsaların varlığından çok farklıdır. İslam tarihindeki borsa benzeri faaliyetler, farklı dönemlerde ve coğrafyalarda çeşitli ticaret merkezlerinde gerçekleşmiştir.

Medine Borsası: İslam’ın ilk yıllarında, Medine’de ticaret ve ekonomiye ilişkin düzenlemeler yapıldı. Medine’de “sûk” adı verilen pazar yerleri vardı ve bu pazar yerlerinde mal alım-satımı yapılmaktaydı. Bu pazarlarda malların değerinin belirlenmesi, insanlar arasında alım-satımın gerçekleştiği önemli noktalardan biriydi.

Muharrem İkinci Pazarı: İslam tarihinde, ticaretin İslam hukukuna uygun olarak yürütülmesi önemli bir konu olarak kabul edilmiştir. Örneğin, Peygamber Muhammed döneminde Mekke’de “Muharrem İkinci Pazarı” adı verilen düzenli bir ticaret günü kuruldu. Bu gün, tüccarların alım-satım yapabileceği bir platform olarak hizmet veriyordu.

İslam hukukunun temel ilkeleri arasında faiz yasağı da bulunmaktadır. Bu nedenle İslam ekonomisinde faizsiz finansman yöntemleri, örneğin murabaha, mudaraba, sukuk gibi araçlar geliştirilmiştir.

Ancak modern anlamda organize borsaların İslam tarihinde olduğu gibi bulunmadığını belirtmek önemlidir. Günümüzde İslami finans kurallarına uygun borsalar ve finansal araçlar, bazı İslam ülkelerinde ve finans merkezlerinde geliştirilmiştir. İslam’a uygun finansal araçların ve piyasaların geliştirilmesi, İslami prensiplere göre ticaret ve yatırım yapmak isteyen bireyler ve kuruluşlar için önem taşımaktadır.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir